Oynamayan oyuncular kaybolmasın!
Galatasaray’da işler yolunda gidiyor.
Seçim nedeniyle maçlar hafta içine alınmıştı. Cimbom, Salı akşamı İstanbulspor karşısında da sürprize yer vermedi ve şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.
Hatta Fenerbahçe, Trabzonspor karşısında puan kaybederse, Galatasaray cumartesi günü evinde, Sivasspor’a karşı şampiyonluk maçına çıkacak.
Sarı-kırmızılılar düzenli oynayan oyuncularıyla her maçın favorisi konumunda. İşin bir de oynamayan oyuncular kısmı var.
Bu durumlarda oyuncular her ne kadar moralli gibi gözükse de onlar da oynamak ister.
Genç oyuncu Emin Bayram, Berkan Kutlu. Son haftalarda adeta unutuldular.
Okan Hoca bu oyunculara da maç bitimine yakın zaman aralığında forma şansı vermeli ve şampiyonluk yolunda motivasyonlarını artırmalı.
Bir diğer konu da kaleci sorunu.
Daha önce de yazmıştım. Muslera’nın her ne kadar kredisi fazla olsa da yaptığı bazı hatalar can sıkıyor.
Okan Kocuk uzun süre yedek beklediği için haliyle form tutması da zor gözüküyor.
Galatasaray taraftarının da isteği olan, Trabzonsporlu Uğurcan Çakır, Galatasaray kalesi için adeta biçilmiş kaftan. Muslera’nın kariyerinin sonuna geldiğini düşünürsek, kendisine kaleci antrenörlüğü görevi verilip, Uğurcan Çakır’la iyi bir uyum sağlayabilirler.
Tarih bir kere yazıldı: 17 Mayıs 2000
Korkunç bir şey…
Tanrı bizim almamızı istiyor…
Haydi Popescu… Haydi oğlum! Haydi oğlum!…
Allahım kupa bizim! Kupa bizim!…
Bundan tam 23 sene önceydi, bir neslin Cimbom’lu olmasını sağlayan, Galatasaray – Arsenal UEFA finalinde, maçı anlatan Levent Özçelik’in sesi hâlâ kulaklarda.
Dile kolay, İngiltere’nin en güçlü takımıyla finale kalıp, ardından UEFA Kupası’nı kazanmak.
Hani derler ya 100 yılda bir gelir diye.
Bu başarıyı aradan geçen 23 senede kimse yakalayamadı. Eğer yakalayacak olursa da bunu Galatasaray’dan başkası yapamaz.
Çünkü, zirveyi görmüş, oralara alışkın olan tek takım Galatasaray.
YUSUF POLAT