HAMİLELİKTE UÇAK YOLCULUĞUNDA BUNLARA DİKKAT!
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Numan Bayazıt konu hakkında bilgiler verdi.
Uçaklardaki kabin basıncı değişikliği ve düşük nem oranı, hamilelerde kalp atışlarının hızlanmasına ve sık nefes almaya neden olabilir. Bunlar bedenin çevre koşullarına uyum sağlamak için verdiği normal tepkilerdir, zararlı değildir.
Bir değer endişe konusu uzun süre hareketsizlikle ilgili olarak bacak damarlarında pıhtılaşma olmasıdır. Gerçekten de gebelerin pıhtılaşmaya eğilimi daha yüksektir. Bu nedenle bazı önlemler almak gerekir. Bunlar dar giysiler giyilmemesi, pıhtılaşma önleyici çoraplar giyilmesi, yolculuk esnasında sık sık hareket edilmesi, ara sıra ayakların oynatılması ve bol sıvı alınmasıdır. Otururken ise kemerin bağlı olması şarttır. Hava türbülansları ani olarak ortaya çıkar ve oluşacak bir sarsıntıya bağlı travmalar tehlikeli olabilir. Yalnız kemerin göbeğin tam üzerinde olmaması, aşağı kısmının kalça kemikleri üzerinden geçirilmesi gerekir.
Bulantıya eğilim varsa yolculuktan önce bulantı kesici bir ilaç alınabilir. Gündeme gelen bir başka konu Kozmik Radyasyona maruziyet. Uçak yolculuklarında alınan radyasyon düzeyi, ara sıra yolculuk yapan biri için, ihmal edilebilecek sevilerdedir. En uzun kıtalararası yolculuklarda bile zararlı olabilecek sınırın %15’ini geçmez. Ancak sık uçanlar ve uçak mürettebatı bu sınırları aşabilir.
Çoğu uçak şirketi hamile kadınların uçağa binmesine 36. Haftaya kadar müsaade eder. Bazı havayolları bu sınırı daha erkene çekebilir ya da doktorundan gebelik haftasını belgeleyen bir yazı isteyebilir. Bunları yolculuk yapılacak havayoluna önceden sormak gerekir.
Op. Dr. Numan Bayazıt, ” Sonuç olarak yüksek riskli olmayan gebelerde uçak yolculuğu güvenlidir. Gene de her tür yolculuk öncesinde doktor muayenesinden geçip risk yaratacak bir durum var mı öğrenmek gerekir. Uçuşun şiddetlendirebileceği rahim ağzı incelmesi, gebelik zehirlenmesi, nefes darlığı gibi problemler varsa yolculuk önerilmez. Yolculuk planları yaparken, gebeliklerdeki acil durumların en çok ilk ve son üç ayda ortaya çıktığını da göze almak gerekir.” dedi.